METAL YORGUNLUĞU
MU? YOKSA MENTAL YORGUNLUK MU?
6
Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem felaketinden sonra
Habertürk televizyonunda depremle ilgili “ Bütün cenazelerimizin cenaze
namazları kılınmıştır; kendi inanç değerlerimize uygun şekilde defnedilmiştir.”
diye açıklama yapan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan,
2020
Elazığ depreminde ağır hasar aldığı halde itiraz sonucu hasar oranı az
hasarlıya dönüştürülen bazı otel ve apartmanların 6 Şubat depreminin ilk
saniyelerinde yerle bir olup içinde onlarca insanın hayatını kaybetmesine
değinmeden,
12
Nisan 2023 tarihli Malatya Sonsöz Gazetesindeki bir haberde;
“Malatya’da
ağır hasar raporu verilmiş binaların tescil edilmesi gerektiğini bu kapsamda, ODTÜ
ile Bilkent ve üniversitesinden hocalar getirerek ağır hasarlı binaların %
50’sinin kurtarılabileceğini” ifade
etmiş.
Depremde
yıkılan o binaların altında kalıp hayatını kaybeden kimi beden gücü, kimi beyin
gücü kimilerinin ise finansman gücü ile katkıda bulunarak o yıkılan binaları
yapanlar olduğunu, kısaca beşeri sermayenin değerini bilmeden;
“Bazı binalarda duvarlar patladığı
için korkudan girilemediği için eve ağır hasarlı denilmiş, bu bir milli
servettir bunların hakkını hukukunu korumalıyız” buyurmuş, bu haberi tekzip
etmediği halde 10.05.2023 tarihli Malatya Net Haber sitesindeki haberde ise;
“ Kamuoyunda ağır hasarlı evlerin hafif hasarlıya
çevrilmesi yönünde bir konuşmasının dolaştığına dikkat çekerek, böyle bir şeye
kimsenin haddi de yok hududu da yoktur. Böyle bir duruma karşı çıkacak kişi de
bizi.” Dediği ifade edilmiştir.
31
Mart 2019 yerel seçimlerinde AKP’den aday olup
% 68.47 oy ile Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş olan
Selahattin Gürkan Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremi sonrasında bir ev
toplantısında çekilen bir video görüntüsünde deprem felaketiyle ilgili olarak;
“
Bende bir bilim adamıyım, bende öğretmenim bu Naci Görür hoca var onun
açıklamaları tabi deprem fay hatları var bu bilimsel rapor. Ama Cenab-ı
Allah’ın Kuran’ı Kerim de ayetleri var, insanlara nasihatleri var. İnsanoğlu ne
zaman azmışsa buna benzer felaketler ile karşı karşıya kalmıştır. Onun için biz
kendi durumumuzu düzeltmedikçe Allah bizim durumumuzu düzeltmez. Ayeti kerimede
var ‘Bir Millet kendini düzeltmedikçe Allah o milletin durumunu düzeltmez.” İfadelerini kullandığı görülmüştür.
Siyasi
Partilerden bağımsız olarak, Parti Genel Başkanlarının yetkisi ile aday
yapılan, seçmenlerin ise siyasi parti aidiyetiyle sorgulamadan sadece Parti
Genel Başkanlarının aday yaptığı kişiyi seçimlerde onaylaması ile Belediye
başkanı olan yerel yöneticiler sayesinde şehirlerimiz yaşanmaz hale gelmiştir.
Yaşanan
afetlerden ne selefleri ne de kendisini suçsuz olarak tanımlayan, fark
edilmediği için sorun olmayan iyi görünen her şeyi kendi başarıları, yaşanan
tüm sorun ve afetleri de tamamen Allah cezalandırdı tezini güçlendirmek için
akla hayale gelmedik savunmalar yapan son örnek ise Sayın Selahattin Gürkan;
Yapılan
açıklamalara göre % 71’i yıkık, ağır veya orta hasarlı olduğu ifade edilen
kentin, toplam oyların % 68,47’sini kendisinin
almış olduğu gerçeğinden belki de farkında olmadan veya insanların matematik
bilmediğini düşünen Selahattin Gürkan kendine oy veren seçmenlerinin bir
kısmını da azmış olarak itham etmektedir.
Hitap ettiği insanların, depremin ilk anında
çöken içinde onlarca insanın hayatını kaybettiği Trend Grand Rezidansın birkaç
yüz metre yakınında bulunan ve 1992 yılında yapılmış olan bir beş yıldızlı
otelin neden hasar almadığını sorgulamayacağını mı sanıyor acaba?
Başkan
sloganlar ve Kur’an-ı kerimden ayetlerle açıklamaya çalıştığı söyleminde Nisâ suresi
58. Ayetini “Allah size,
emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman
adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt
veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir” de ifade
ederek daha inandırıcı olabilirdi.
Zira kendisinin atadığı Malatya Su ve
Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) genel müdürü 05.05.2023 tarihinde Malatya Net
Haber sitesinde yayımlanan bir açıklamasında, hasarlı binalarda su sayaçlarının
çalınması konusunda çağrı merkezlerine ihbarlar geldiğini “ Su sayaçlarının
özel mülkiyet olduğundan dolayı su sayaçlarının tedbir alma sorumluluğunun
abonelerde olduğu”’na dikkat çekmiştir.
İnsanların evlerinden eşyalarını alamadan
evlerini, mahallelerini hatta şehirlerini terk ettiği bir felakette su
sayaçlarının çalınmasına karşılık MASKİ’nin kendi otomasyon sisteminde çok
basit önlemlerle sorunu masa başına çözebilme imkânı varken sorumluluğu
abonelere yükleyerek amiri gibi sorumluluğu başkalarına yıkması ise aboneye
eziyet etmekten başka bir şey değildir.
Bu sistemle kendisi de
kendisinden sonra o makama gelecek olan başkana beton tabutlardan oluşan bir
şehir devretme seremonisi ile tatlı hayatlarına devam ederken oy aldıkları
seçmenlerin ise bugün kendileri yaşadıklarını ileride torunları da yaşamaya devam
edeceklerdir